CANLI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN..
Güncel Blog Sayfası * Online Tv Sayfası * Canlı Maç Seyret * Ödev Sitesi * Yemek Tarifi * Bedava Backlink * Cep Telefonu * Free Backlink * SEO Yarışmaları * Memur Blog * Türk Filmi İzle * Yalan Dünya Dizisi * Koyu Kırmızı Dizisi * Ayrılık Olmasa Dizisi * Ha Babam Uzay Dizisi * SEO Yarışmaları * Memur Blog * Güncel * Güncel Blogcu * Günlük Gazeteler * Kimineli Blog

14 Mayıs 2011 Cumartesi

YERLEŞMİŞ DUYGUYU DEĞİŞTİRMEK

Duygunuzu değiştirebilmek için öncelikle uzun süre bastırmış olduğunuz öfke, kin, nefret, kapana kısılmışlık, çaresizlik gibi duyguları bulmak, onları trans altında ya da sadece yazarak dile getirerek çıkartmak gerekir. Çoğu zaman olumsuzdan olumlu duyguya geçmek, bu temizlik işlemi ile başlar. Bunun da bir süreç olduğunu hatırlatmak isterim. 1 veya 2 trans eşliğinde, evde kendi kendinize uygulayacağınız yazı tekniği ile birlikte uzun süre devam etmelidir.



Bu süreç bittikten sonra, inanç kalıplarınız ile çalışmaya başlamanız gerekir. Her bir inanç kalıbı değiştirildiğinde, yeni duygu 21 gün süre ile vücuda tanıtılmalıdır. Eğer fiziksel bir değişim bekliyorsak, 3 ay boyunca olumlu duygu ile kalabiliyor olmalıyız.



Olumsuz kalıplar kırılırken eğer çok köklü, değersizlik, kaybetme, yalnızlık, güvensizlik, ölüm korkularımız varsa, bunlar regresyon seansı ile temizlenmeli, ve daha sonra olumlu duyguların pekiştirilmesi yapılmalıdır.



Ancak bu süreçten geçtikten sonra, çekim yasasını uygulamaya hazır hale geleceksiniz. Aslında çekim yasası hep var ve biz eğer müdahale etmezsek, bilinçaltımızda zaten duran kalıplar ve duyguları hayatımıza otomatik olarak çeker. Bu bize,neden bazı insanların para konusunda, bazılarının sağlık, kiminin çocuk , kimininse sevgili ve ikili ilişkiler konusunda sıkıntı çektiğini açıklar. Zaten hayatımızda iyi olan şeyler, olumsuz kalıp taşımadığımız alanlardadır.



Peki, duygularımı olumlu hale getirdikten sonra, yani korkularımı temizledikten sonra ne yapmalıyım?



Arzunuz her ne ise, öncelikle onu elde ettiğinizde neler hissedeceğinizi hayal edin ve bu duyguyu bedeninize iyice yayın. Artık o arzunuz zaten olmuş gibi hissetmeye devam edin. Yalnız, çekim yasası uygulamak isteyenler için 3 altın kuralı hatırlatmak isterim.



Arzu ettiğiniz şey her ne ise, HERŞEYİN VE HERKESİN en yüksek hayrı ile, herkesi mutlu edecek bir çözüm ile hayatınıza gelmesini dilemelisiniz. Bunu ta yüreğinizin derinliklerinden istemelisiniz. Eğer gizli kıskançlık, kıyaslama, karşılaştırma, eziklik, öfke, kin, intikam gibi duygular ile bir şeyler dilerseniz, bu başka birinin aleyhine olacaktır. O başka biri bunu hak etse bile, ondan intikam almayı çok arzularsanız ne yazık ki evrenin sizin için çalışmasını yavaşlatmış olursunuz. Eğer sürekli hayal kurduğunuz ve olumlu düşünmeye çalıştığınız halde hala başarılı olmamışsanız, ?Acaba herkesin en yüksek hayrına olanı istememiş olabilir miyim? Acaba evrene çok müdahale etmiş olabilir miyim? Çok fazla detay vermiş olabilir miyim?? diye düşünmeli ve bunu düzeltmelisiniz.
Çekim yasası bir kez çalışmaya başladığında, evrenin 3. boyut holografik yaşamda, (yani bildiğimiz fiziksel hayatta) zaman kavramı olduğu için belli bir süreye ihtiyaç duyar. Olayları birbiri ardına dizecek, o olaylarla ilgili olan kişilerin de en yüksek hayrını gözetecektir. Bu çok boyutlu, çok ilmekli bir örgü gibidir. Bu örgü süresince sabırla beklemelisiniz. Beklemek, aynı zamanda başkalarının da hakkına, süreç boyunca evrene ve Yüce Yaratan?a saygı duyduğunuzu gösterir.
Sizin zihninizden daha yüksek bir zekanın evrende var olduğunu, yani Yüce Yaratan?ın daha yüksek bir boyuttan sizin için her şeyi görüp, tam da sizin gönlünüzdeki şekilde bunu sizden daha iyi çözebileceğini unutmayın. İnsanlar kendi zihinlerine güvenirler. Ama ne yazık ki, bizim zihinlerimiz KORKU üretir. LİMİTLİ VE KISITLI olduğumuzu düşünür. Problemleri sevgi ile değil, SAVAŞARAK çözme eğilimindedir. Zihnimize elbette ki güveneceğiz. Ama nasıl çözeceğimizi bilmediğimiz, korktuğumuz, ya da savaşmak ya da başka birinin hakkını çalmak ihtiyacı duyduğumuz bir yerde, muhakkak kendi ZEKAMIZIN KONTROLÜ BIRAKMASINI sağlamalı ve sırtımızı Yüce Yaratan?a yaslamalıyız. Kontrolcü kişiler, mutsuz olmaya eninde sonunda mahkumdurlar. Çünkü yukarıda tarif ettiğim gibi, duyguları ve kalpleri ile bağlarını kopartmış olurlar. Ve en önemlisi, çekim yasasının onlar için çözüm üretmesini engellemiş olurlar.

Hepinize hayatta seçimlerinizi yaparken korku yerine SEVGİ yi kullanabilecek kadar ÖZGÜRLÜK diliyorum.

Sevgilerimle,

Seda Diker

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ECBanner